hermann göring ne demek?

Hermann Wilhelm Göring (12 Ocak 1893; Rosenheim, Almanya - 15 Ekim 1946; Nürnberg, Almanya), Nasyonal Sosyalist Partinin ileri gelenlerinden Alman siyasetçi, Nazi Almanyası'nın hava kuvvetleri komutanı ve hüküm giymiş savaş suçlusudur. 1933'ten 1945'e kadar Almanya'yı yöneten Nazi Partisi'nin en güçlü isimlerinden biriydi.

II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla beraber Luftwaffe dünyanın en etkili ve güçlü hava kuvvetleriydi. Bunun tek sebebi Hermann Göring’in eski bir pilot olması ve gerek pilotluğun gerekse hava kuvvetlerinin sıkıntılarını yakından bilmesidir.

1935'ten 1945'e kadar Hava Kuvvetleri başkomutanlığı yapmış olup 1936'da orgeneral, 1938'de feldmareşal olmuştur. 1936'dan 1945'e kadar Hammadde ve Döviz İşleri'nde Reich yetkilisi, aynı zamanda Dört Yıllık Plan ve dolayısıyla Silahlanma Ekonomisi Sorumlusu oldu. 1937-1945 yılları arası Hermann Göring Erbergbau und Eisenhütten (Hermann Göring Madencilik ve Demirdöküm) Reichswerke Hermann Göring şirketinin baş yöneticisiydi. 1938'den itibaren Yahudi sorununun düzenlenmesi dairesi için görevliydi. 1939-1945 yılları arası Reich Savunması için Bakanlar Kurulu Başkanlığı yaptı. 1934'ten 1945'e kadar Reich Orman Müdürü ve Reich Av Müdürü oldu.

1943’e kadar polis ve ekonomi bakanlığını yaptı ve aynı zamanda Reichsmarschall (imparatorluk mareşali) rütbesine sahipti. 1933'te Alman gizli polis teşkilatı Gestapo'yu kurmuş, 1934'e kadar yöneticiliğini yapmıştır.

1941'de Göring, gücünün ve etkisinin zirvesindeydi. II. Dünya Savaşı ilerledikçe Göring, Luftwaffe'nin Müttefiklerin Almanya şehirlerini bombalamasını engelleyememiş ve Stalingrad'da kuşatılmış mihver kuvvetlerine gereken hava yardımını yapamamıştır. O zamanlar Göring, Yahudi Soykırımı'nda Yahudi mağdurlarından çalınan mülk ve sanat eserlerini toplama konusundaki dikkatini artırmak için askeri ve siyasi sahneden giderek daha fazla geri çekildi. 22 Nisan 1945'te Hitler'in intihar etmek istediğini bildiren Göring, Hitler'e Reich'in kontrolünü devralmak için izin isteyen bir telgraf gönderdi. İsteğini bir ihanet davası olarak kabul eden Hitler, Göring'i bütün görevlerinden uzaklaştırdı, partiden kovdu ve tutuklanmasını emretti.

Savaştan sonra Göring, Nürnberg mahkemelerinde komplo kurmak, barışa karşı suçlar, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan mahkûm edildi. Asılarak ölüme mahkûm edildi, ancak infazın gerçekleştirilmesinden önceki gece siyanür içerek intihar etti.

Erken yaşam ve eğitim

12 Ocak 1893'te Rosenheim’da doğdu. Babası Heinrich Ernst Göring (d. 31 Ekim 1839 - ö. 7 Aralık 1913), eski bir süvari subayı olarak Alman himayesindeki Alman Güneybatı Afrikası'na (günümüzde Namibya) "genel vali" olmuştu. Aynı zamanda hukukçu ve diplomattı. Göring doğduğu anda, babası Haiti'de başkonsolos olarak görev yapmaktaydı ve annesi doğum yapınca eve dönmüştü. Babasının bir önceki evliliğinden beş çocuğu vardı. Göring'in vaftiz babası, Dr. Hermann Epenstein idi. Varlıklı bir doktor ve iş insanı olan Epenstein, Göring'in babası ile Afrika'da tanışmıştı. Epenstein bir ordu cerrahı ve aynı zamanda Yahudi asıllı bir Hristiyan idi. Göring'in annesi, Epenstein'in metresi haline geldi, yaklaşık on beş yıl öyle kaldı ve Epenstein'in Veldenstein'daki evine yerleşti.

Çok genç yaşta bir asker olarak kariyer yapmak isteyen Göring, oyuncak askerler ile oynardı. On bir yaşında yatılı okula gönderildi ve okulun yemekleri kötü ve de disiplini çok sertti.

On altı yaşında okuldan mezun oldu ve Berlin'de Lichterfelde'de bir askeri akademiye gönderildi. Göring, 1912 yılında Prusya ordusunun Prens Wilhelm Alayına (112. Piyade) katıldı. Ertesi yıl annesi Epenstein'den ayrıldı. Ailesi Veldenstein'ı evi terk etmek zorunda kaldı ve Münih'e taşındı; Göring'in babası kısa bir süre sonra öldü.

I. Dünya Savaşı

I. Dünya Savaşı, 1914 yılının Ağustos ayında başladığında, Göring bulunduğu alayı ile Mulhouse'da Teğmen rütbesiyle görev aldı. Siper savaşında nemli hava sonucu romatizma rahatsızlığı ile hastaneye kaldırıldı. Arkadaşı Bruno Loerzer, onu Alman ordusunun Luftstreitkräfte'ye ("hava muharebe kuvvet") aktarmak için üstleri ikna edemedi ve transfer isteği geri çevrildi.

Pilot eğitim kursunu tamamlayarak Jagdstaffel 5'e atandı. Şubat 1917 yılında Loerzer komutasındaki Jagdstaffel 26'ya katıldı.

7 Temmuz 1918 tarihinde, Wilhelm Reinhard ve Manfred von Richthofen'in ölümünden sonra, Göring ünlü Jagdgeschwader 1{{'}}in komutanı yapıldı. Göring'in kibirli olması ve küstahlığı nedeniyle Jagdgeschwader 1 popüler değildi ve sevilmezdi.

Hermann Göring Savaş sırasında 22 adet düşman uçağını düşürdü ve 1. Sınıf Şeref Madalyası (Pour le Mérite) aldı. Savaş kaybedilmişti fakat Hermann Göring halkın gözünde bir savaş kahramanıydı. 1919'da Yüzbaşı rütbesi ile ordudan ayrıldı.

Savaşlar arasındaki Nazi kariyeri dönemi

Savaş sonrasında Göring havacılık sektöründe kaldı. İsveç’e taşındı ve Svensk Lufttrafik isimli bir İsveç hava yoluna katıldı. Göring genellikle özel uçuşlar için işe alındı ve bu şirkette başpilot oldu. Danimarka ve İsveç’te gösteri uçuşları yaptı. İlk karısı olan Karin ile burada tanışıp Şubat 1922’de Münih’te evlendi.

1922-1923 yıllarında Münih Üniversitesi'nde tarih ve iktisat okudu. Almanya’ya döndüğü yıllarda Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi içerisinde yer aldı. Tüm halk tarafından tanınması ve sevilmesi onu parti içerisinde saygın bir yere getirmişti. Göring, Hitler tarafından yapılan bir konuşmayı dinledikten sonra 1923 yılında Nazi Partisi'ne katıldı. ve Adolf Hitler 1923 yılında Oberster SA-Führer rütbesiyle kendisine Sturmabteilung'un (SA) komutasını verdi. Daha sonra SA-Gruppenführer (Korgeneral) rütbesine atandı ve 1945 yılına kadar rütbede kaldı. 1923 yılındaki başarısızlıkla sonuçlanan Münih Birahane Darbesi'nde yaralanmıştır. Bu darbe girişimi sonrası, gerek baskılar gerekse Hitler’in yokluğunun vermiş olduğu boşluk neticesinde Avusturya’ya kaçtı. Oradan İtalya’ya ve son olarak İsveç’e kaçmak zorunda kaldı. Bu kaçaklık dönemi içerisinde çeşitli ruhsal problemler yaşadı. Ağır ilaç bağımlısı oldu. Bir zamanların efsane pilotu, şimdilerde bir kaçaktı ve bu durum onu çok etkiliyordu. Kendisini içkiye verdi ve bir alkolik olmak üzereyken, iyi haber Almanya’dan geldi. Hitler artık dışarıdaydı ve gerekli düzeni tamamen sağlamıştı. 1926’da hakkındaki tutuklama kararı da kaldırılmıştı. 1928’de tekrar Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’ne girdi. Akabinde yapılan seçimlerde NSDAP büyük bir patlama yaptı. 1931’de SA-Gruppenführer (Korgeneral) rütbesi aldı. Takip eden beş yıl içerisinde Göring, Hitler’in en büyük yardımcısı oldu. Çevresi çok geniş olan Göring, bu zaman zarfı içerisinde bütün sanayici, iş adamları, ordu yetkilileri gibi önemli kişilerle Hitler için görüşüp yanlarına çekiyordu.

Bu çalışmalar boşa çıkmadı ve Hitler iktidara geldi. Hitler’in iktidarından sonra Prusya başvekili oldu. 30 Ocak 1933-5 Mayıs 1933 tarihleri arası Reich Devlet Bakanı, 11 Nisan 1933-1945'e kadar Prusya Eyalet Başbakanı, 1933-1934 tarihlerinde aynı zamanda İçişleri Bakanı ve Prusya Emniyet Genel Müdürü, Eyalet Polis Generali görevlerini üstlendi. Ayrıca 1933'ten itibaren Reich Havacılık Bakanı görevine getirildi. Akabinde Gestapo’yu kurdu ve bu kuruluşunda şefi oldu. Partinin İkinci Grup Başkanı, aynı zamanda Berlin'de Hitler'in NSDAP özel görevlisi oldu. Çok iyi organize edilmiş bir olay olan Reichstag Yangını'nı kendisi planladı ve yönetti. Yahudi görünümlü ve komünist slogan atan bir grup Gestapo subayı, Reichstag (Meclis)’i gece yarısı ateşe verip ortadan kayboldular. Gestapo’nun yardımıyla oluşturulan görgü tanıkları sayesinde bütün Almanya bu yangını komünistlerin çıkarttığını düşündü.

Hitler’e toplama kampları fikrini verdi fakat bilinenin aksine toplama kampları Yahudiler için kurulmamıştı. Göring’e göre bazı suçlular hapishanelerden başka daha tecrit edilmiş yerlerde tutulmalıydı. Bunun için de en uygun proje toplama kamplarıydı. Savaşın başlaması ve öncesinde toplama kamplarına Yahudiler, Çingeneler, komünistler ve savaş esirleri konulmaya başladı.

1934 yılında Gestapo’yu Heinrich Himmler’e devretti. Bu olaydan sonra önceleri gizlice, daha sonraları Versay Antlaşmasının geçerliliğini yitirmesiyle Alman Hava Kuvvetlerini (Luftwaffe) kurdu ve geliştirdi.

Nazi hükümranlığı

Hitler, Ocak 1933'te Almanya Başbakanı seçildiğinde, Göring, portföysüz bakan, Prusya İçişleri Bakanı ve Reich Havacılık Komiseri olarak atandı. Wilhelm Frick, Reich İçişleri Bakanı seçildi. Frick ve Schutzstaffel (SS) başkanı Heinrich Himmler, Almanya'nın tamamı için birleşik bir polis gücü oluşturmayı umuyordu, ancak Göring 30 Kasım 1933'te başında Rudolf Diels ile birlikte bir Prusya polis gücü kurdu. Kuvvet Geheime Staatspolizei veya Gestapo olarak adlandırıldı. Diels'in SA'nın gücüne karşı koymak için Gestapo'yu etkili bir şekilde kullanacak kadar acımasız olmadığını düşünen Göring, 20 Nisan 1934'te Gestapo'nun kontrolünü Himmler'e devretti. Bu zamana kadar SA'nın sayısı iki milyonun üzerinde idi.

SA'nın şefi Ernst Röhm'in bir darbe planladığından Hitler derinden endişeliydi. Himmler ve Reinhard Heydrich, Göring ile SA'yı ezmek için Gestapo ve SS'i kullanma planı yaptı. SA üyeleri önerilen eylemden haberdar oldu ve binlercesi 29 Haziran 1934 gecesi şiddetli gösterilerle sokaklara döküldü. Öfkelenen Hitler, SA liderliğinin tutuklanmasını emretti. Röhm intihar etmeyi reddettiğinde hücresinde vurularak öldürüldü; Göring, gözaltına alınanların -binlerce kişiyi bulan- listelerine şahsen baktı ve başka kimlerin vurulması gerektiğini belirledi. Artık Uzun Bıçakların Gecesi olarak bilinen 30 Haziran-2 Temmuz döneminde en az 85 kişi öldürüldü. Hitler, 13 Temmuz'da Reichstag'da cinayetlerin tamamen yasadışı olduğunu itiraf etti, ancak Reich'ı devirmek için bir plan yapıldığını iddia etti. İşlemi yasal hale getiren geriye dönük bir yasa çıkarıldı. Herhangi bir eleştiri tutuklanma ile sonuçlandı.

I.Dünya Savaşı'nın sonundan beri yürürlükte olan Versailles Antlaşması'nın şartlarından biri, Almanya'nın bir hava kuvveti bulundurmasına izin verilmediği idi. Kellogg-Briand Paktı'nın 1926'da imzalanmasından sonra polis uçaklarına izin verildi. Göring, Mayıs 1933'te Hava Trafik Bakanı olarak atandı. Almanya, Antlaşmaya aykırı olarak uçak biriktirmeye başladı ve 1935'te Luftwaffe'nin varlığı resmen kabul edildi, Göring'in Reich Havacılık Bakanı olarak göreve getirildi.

Eylül 1936'daki kabine toplantısında Göring ve Hitler, Alman yeniden silahlanma programının hızlandırılması gerektiğini duyurdu. 18 Ekim'de Hitler, Göring'i bu görevi üstlenmesi için Dört Yıllık Planın Tam Yetkili Temsilcisi olarak seçti. Göring, Planı yönetmek için yeni bir teşkilat kurdu ve çalışma ve tarım bakanlıklarını şemsiyesi altına aldı. Politika belirleme kararlarında ekonomi bakanlığını üstlenerek, sorumlu bakan Hjalmar Schacht'ı hayal kırıklığına uğrattı. Artan açıklara rağmen yeniden silahlanma için büyük harcamalar yapıldı. Schacht 8 Aralık 1937'de istifa etti ve Walther Funk, Reichsbank'ın kontrolünü devraldı. Böylelikle her iki kurum da Dört Yıllık Planın himayesinde Göring'in kontrolüne alındı. Temmuz 1937'de Reichswerke Hermann Göring, çelik üretimini özel teşebbüsün ekonomik olarak sağlayabileceği düzeyin ötesine taşımak amacıyla -Göring liderliğinde olsa da- devlet mülkiyetinde kuruldu.

Partideki pek çok kişi ondan hoşlanmasa da savaştan önce Göring, sosyalliği, renkli kişiliği ve mizahı nedeniyle Alman halkı arasında yaygın özel bir popülariteye sahipti. Ekonomik meselelerden en çok sorumlu olan Nazi lideri olarak, kendisini yozlaşmış olduğu iddia edilen büyük şirketler ve eski Alman seçkinleri karşısında ulusal çıkarların savunucusu olarak sundu. Nazi basını Göring'in tarafındaydı. Rudolf Hess ve Joachim von Ribbentrop gibi diğer liderler onun popülaritesini kıskanıyordu. Britanya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde bazıları Göring'i diğer Nazilerden daha kabul edilebilir ve batı demokrasileri ile Hitler arasında olası bir arabulucu olarak gördü.

II. Dünya Savaşı

Tüm cephelerde başarı

Göring ve diğer üst düzey subaylar, Almanya'nın henüz savaşa hazır olmadığı konusunda endişeliydi, ancak Hitler mümkün olan en kısa sürede ilerlemekte ısrar etti. 30 Ağustos 1939'da, İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesinden hemen önce, Hitler Göring'i altı kişilik yeni bir Bakanlar Kurulu başkanı olarak atadı. Bir savaş kabinesi olarak görev yapmak üzere kuruldu. İkinci Dünya Savaşı'nın açılış eylemi olan Polonya'nın işgali, 1 Eylül 1939'da şafakta başladı. Günün ilerleyen saatlerinde , Hitler Göring'i tüm Almanya'nın Führer'i olarak halefi olarak atadı, "Başıma bir şey gelirse", diyerek Hess'i de ikinci alternatif olarak seçti. Büyük Alman zaferleri birbiri ardına hızlı bir şekilde art arda geldi. Luftwaffe'nin yardımıyla Polonya Hava Kuvvetleri bir hafta içinde yenildi. Fallschirmjäger Norveç'teki hayati hava limanlarını ele geçirdi ve Belçika'daki Fort Eben-Emael'i ele geçirdi. Göring'in Luftwaffe'si Mayıs 1940'ta Hollanda Muharebeleri, Belçika ve Fransa'da kritik roller oynadı. Fransa'nın Düşüşü'nden sonra Hitler, Göring'i başarılı liderliğinden dolayı Büyük Demir Haç ile ödüllendirdi. 1940 Mareşal Töreni sırasında, Hitler Göring'i () rütbesine terfi ettirdi. Luftwaffe de dahil olmak üzere ordudaki mareşaller. Bu terfi sonucunda savaşın sonuna kadar Almanya'nın en yüksek rütbeli askeri oldu. Göring, 30 Eylül 1939'da Luftwaffe'nin Başkomutanı olarak Şövalye Haçı ödülünü zaten almıştı. Birleşik Krallık Polonya'nın işgalinden hemen sonra Almanya'ya savaş ilan etmişti. Temmuz 1940'ta Hitler, İngiltere'nin işgali için hazırlıklara başladı. Planın bir parçası olarak Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) etkisiz hale getirilmek zorundaydı. Göring, havadaki bir zaferin işgal olmadan barışı sağlamak için yeterli olacağını umuyordu. Sefer başarısız oldu ve Deniz Aslanı 17 Eylül 1940'ta süresiz olarak ertelendi. Britanya Savaşı'ndaki yenilgilerinden sonra, Luftwaffe Britanya'yı stratejik bombalama aracılığıyla yenmeye çalıştı. 12 Ekim 1940'ta Hitler, kışın başlaması nedeniyle Deniz Aslanı'nı iptal etti. Yılın sonunda, İngiliz moralinin Blitz tarafından sarsılmadığı açıktı ancak bombalamalar Mayıs 1941'e kadar devam etti.

Tüm cephelerde düşüş

1939'da imzalanan Molotov–Ribbentrop Paktı'na rağmen, Nazi Almanyası 22 Haziran 1941'de Barbarossa Operasyonu'nu—Sovyetler Birliği'ni işgal etmeye—başladı. Başlangıçta, Luftwaffe avantajlı durumdaydı ve savaşın ilk ayında binlerce Sovyet uçağını imha etti. Hitler ve üst düzey kurmayları harekatın Noel'e kadar biteceğinden emindiler ve yedek askerler için herhangi bir hazırlık yapılmadı ve teçhizat eklemesi yapılmadı. Ancak, Temmuz ayına kadar, Almanların operasyonda sadece 1.000 uçağı kalmıştı ve asker kayıpları 213.000'in üzerindeydi. Seçim, saldırıyı geniş cephenin sadece bir kısmına yoğunlaştırmak için yapıldı; çabalar Moskova'yı ele geçirmeye yönelik olacaktı. Uzun ama başarılı olan Smolensk Muharebesi, Hitler Ordu Grup Merkezi'ne Moskova'ya ilerlemesini durdurma emri verdi ve Leningrad ve Kiev'in kuşatılmasına yardım etmek için Panzer gruplarını geçici olarak kuzeye ve güneye yönlendirdi. Duraklama, Kızıl Ordu'ya yeni yedekleri harekete geçirme fırsatı verdi; tarihçi Russel Stolfi, bunun Ekim 1941'de Moskova Savaşı ile yeniden başlatılan Moskova saldırısının başarısızlığına neden olan başlıca faktörlerden biri olduğunu düşünüyor. Kötü hava koşulları, yakıt kıtlığı, Doğu Avrupa'da uçak üslerinin inşasında yaşanan gecikme ve aşırı gerilmiş tedarik hatları da faktörlerdi. Hitler, 1942 Ocak ortasına kadar kısmi bir geri çekilmeye bile izin vermedi; bu zamana kadar kayıplar 1812'deki Fransızların Rusya'yı işgali ile karşılaştırılabilirdi.

Hitler, 1942 yazındaki harekatın güneyde yoğunlaşmasına karar verdi; Kafkasya'daki petrol sahalarını ele geçirmek için çaba harcanacaktı. Savaşın önemli bir dönüm noktası olan Stalingrad Savaşı, 23 Ağustos 1942'de Luftwaffe'nin bombalı saldırısıyla başladı. Alman Altıncı Ordu şehre girdi, ancak cephedeki konumu nedeniyle, Sovyetlerin takviye veya malzeme olmadan onu kuşatması ve orada tuzağa düşürmesi hala mümkündü. Altıncı Ordu Kasım ayının sonunda Uranüs Operasyonu'nda kuşatıldığında, Göring, Luftwaffe'nin tuzağa düşen adamlara her gün en az 300 ton malzeme teslim edebileceğine söz verdi. Bu güvencelere dayanarak Hitler, geri çekilme olmamasını talep etti; son adama kadar savaşacaklardı. Bazı hava ikmalleri geçebilse de, teslim edilen malzeme miktarı asla günde 120 tonu geçmedi. Altıncı Ordu'nun kalıntıları -285.000 kişilik bir ordudan yaklaşık 91.000 erkek- Şubat 1943'ün başlarında teslim oldu; bu tutsaklardan yalnızca 5.000'i, Almanya'yı tekrar görmek için Rus savaş esiri kamplarından sağ kurtuldu.

Almanya'da savaş

Bu arada ABD ve İngiliz bombardıman filolarının gücü artmıştı. Britanya merkezli olarak Alman hedeflerine karşı operasyonlar başlattılar. İlk bin bombardıman uçağı 30 Mayıs 1942'de Köln'de düzenlendi. ABD savaş uçaklarına yardımcı yakıt tankları yerleştirildikten sonra İngiltere'den daha uzak hedeflere hava saldırıları devam etti. Göring, Amerikan savaşçılarının 1942-1943 kışında Aachen kadar doğuda vurulduklarına dair haberlere inanmayı reddetti. İtibarı düşmeye başladı. Savaş yarıçapına sahip, kanat altından düşürme tanklarını kullanan 'nin üzerinde olan Amerikan P-51 Mustang, bombardıman uçaklarına büyük oluşumlar halinde refakat etmeye başladı. ve 1944'ün başlarında hedef bölgeden. Bu noktadan itibaren, Luftwaffe, yerini yeterince alamadığı hava mürettebatında kayıplar vermeye başladı. Hitler onu konferanslardan dışlamaya başladı, ancak Luftwaffe'nin başında ve Dört Yıllık Plan'ın tam yetkili temsilcisi olarak görevlerine devam etti. Hitler'in güvenini kaybettiği için, Göring, çeşitli konutlarında daha fazla zaman geçirmeye başladı. D-Day (6 Haziran 1944), Luftwaffe'nin sadece 300 savaşçısı ve az sayıda askeri vardı. iniş alanında bombardıman uçakları; Müttefiklerin toplam 11.000 uçağı vardı.

Savaşın sonunda

Sovyetler Berlin'e yaklaştıkça, Hitler'in şehrin savunmasını organize etme çabaları daha da anlamsız ve beyhude hale geldi. Adolf Hitler'in son doğum günü, Führerbunker'da kutlandı. Bu kutlama, 20 Nisan 1945'te Berlin'de, Göring dahil birçok üst düzey Nazi için Hitler'e veda etme fırsatıydı. Bu zamana kadar Göring'in av köşkü Carinhall tahliye edilmiş, bina yıkılmış, ve sanat hazineleri Berchtesgaden ve başka yerlere taşınmıştı. Göring, 22 Nisan'da Obersalzberg'deki malikanesine geldi, Hitler'in generallerine karşı uzun bir eleştiride bulunduğu aynı gün, önce açıkça savaşın kaybedildiğini ve sonuna kadar Berlin'de kalmayı planladığını ve ardından intihar edeceğini itiraf etti. Ayrıca Göring'in bir barış anlaşması için daha iyi bir konumda olduğunu belirtti. OKW operasyon şefi Alfred Jodl, Hitler'in yanındaydı ve Göring'in kurmay başkanı Karl Koller'e birkaç saat süren toplantıda Hitler'in intihar edeceği haberini verdi. Koller, bu gelişmeyi Göring'e bildirmek için hemen Berchtesgaden'e uçtu. Sovyet işgalinin başlamasından bir hafta sonra Hitler, ölümü halinde halefi olan Göring'i atayan bir kararname çıkarmış ve böylece savaşın başlamasından kısa bir süre sonra yaptığı beyanı kodlamıştı. Kararname ayrıca Göring'e Hitler gibi davranması için tam yetki verdi. Hitler'in hareket özgürlüğünü kaybetmesi durumunda onun yardımcısı olacaktı. Göring, iktidarı ele geçirmeye çalışırsa hain olarak damgalanmaktan korkuyor ama aynı zamanda hiçbir şey yapmadığı takdirde görevi ihmalle suçlanmak da korkuyordu. Biraz tereddüt ettikten sonra Göring, kendisine Hitler'in halefi adını veren 1941 kararnamesinin kopyasını gözden geçirdi. Göring, general Koller ve Hans Lammers (Reich Şansölyeliği devlet sekreteri) ile görüştükten sonra, Berlin'de kesin bir ölümle karşı karşıya kalan Hitler'in kendisini yönetmekten aciz olduğu sonucuna vardı. Herkes, kararname şartlarına göre, Hitler'in yerine iktidarı almanın Göring'in görevi olduğu konusunda hemfikirdi. Ayrıca, rakibi Martin Bormann, Hitler'in ölümü üzerine iktidarı ele geçirecek ve onu bir hain olarak öldürtecekti. Bunu akılda tutarak, Göring, Hitler'den Almanya'nın lideri olarak devralmak için izin isteyen ve Hitler'in yardımcısı olarak hareket edeceğini vurgulayan dikkatlice yazılmış bir telgraf gönderdi. Hitler o gece (23 Nisan) saat 22.00'ye kadar cevap vermezse, Hitler'in hareket özgürlüğünü gerçekten kaybettiğini varsayacağını ve Reich'ın liderliğini üstleneceğini ekledi. Telgraf, Hitler'i Göring'in bir hain olduğuna ikna eden Bormann tarafından ele geçirildi. Bormann, Göring'in telgrafının Hitler'in yardımcısı olarak hareket etmek için bir izin talebi değil, istifa etme veya devrilme talebi olduğunu savundu. Bormann ayrıca Göring'in Ribbentrop'u Hitler veya Göring'den gece yarısından önce başka bir haber gelmediğini ona bildirdi. Hitler, Göring'e Bormann'ın yardımıyla hazırlanan bir yanıt gönderdi ve 1941 tarihli kararnameyi iptal etti ve tüm görevlerinden hemen geri çekilmediği takdirde onu vatana ihanetle idam etmekle tehdit etti. Göring görevinden istifa etti. Daha sonra Hitler (veya kaynağa bağlı olarak Bormann), SS'e Göring'i, kurmaylarını ve Lammers'ı Obersalzberg'de ev hapsinde tutmasını emretti. Bormann radyoda Göring'in sağlık nedenleriyle istifa ettiğini duyurdu. 26 Nisan'a kadar Obersalzberg'deki kompleks saldırı altındaydı ​​Müttefikler tarafından, bu yüzden Göring Mauterndorf'taki kalesine taşındı. Son vasiyetinde Hitler, Göring'i partiden kovdu, kendisini halefi yapan kararnameyi resmen iptal etti ve Göring'i "yasadışı olarak devletin kontrolünü ele geçirmeye çalışmakla" suçladı. Donanma başkomutanı Karl Dönitz'i Reich başkanı ve silahlı kuvvetlerin başkomutanı olarak atadı. Hitler ve karısı Eva Braun, intihar etti, 30 Nisan 1945'te, aceleyle ayarlanmış bir düğünden birkaç saat sonra. Göring, 5 Mayıs'ta geçen bir Luftwaffe birimi tarafından serbest bırakıldı ve Sovyetler yerine onlara teslim olma umuduyla ABD hatlarına doğru yol aldı.

Yargılanması ve ölümü

Göring, tutuklanmasının ardından uçakla Lüksemburg'a götürülerek Mondorf-les-Bains'da, kod adı Camp Ashcan olan Palace Hotel'de tutuldu. Sıkı bir diyete girdi ve 27 kg kaybetti. IQ'su gözaltında iken test edilmiş ve 138 olarak bulunmuştur. En üst düzey NSDAP hükûmeti yetkilileri ile beraber Eylül ayında Nürnberg'e transfer edildi. Kasım ayında askeri mahkemeler başladı. Göring üçüncü en yüksek rütbeli nasyonal sosyalist Alman subayı olarak Nürnberg yargılanan Reich Devlet Başkanı (eski Amiral) Karl Dönitz ve eski bakan olan Führer Vekili Rudolf Hess'in arkasında yargılandı.

Savcılık, komplo suçlaması da dahil olmak üzere dört suçlamayla ilgili bir iddianame düzenledi; bir saldırganlık savaşı yürütmek; sanat eserlerinin ve diğer mülklerin yağmalanması ve Almanya'ya götürülmesi dahil savaş suçları; ve Nacht und Nebel (Gece ve Sis) kararnamesi uyarınca siyasi ve diğer muhaliflerin ortadan kaybolması dahil insanlığa karşı suçlar; savaş esirlerine işkence ve kötü muamele; ve o zamanlar 5.700.000 Yahudi olduğu tahmin edilenler de dahil olmak üzere sivillerin öldürülmesi ve köleleştirilmesi suçlamalarında bulundu. Uzun bir açıklama yapmasına izin verilmeyen Göring, kendisini "iddianame anlamında suçsuz" olarak ilan etti.

Duruşma 218 gün sürdü; savcılık davalarını Kasım'dan Mart'a kadar sundu ve Göring'in -ilk sunulan- savunması 8-22 Mart tarihleri ​​arasında sürdü. 30 Eylül 1946'da mahkemenin sanıkları hakkındaki kararları okundu. Sandalyesinde otururken sessiz kalmakta zorlanan Göring, Nürnberg Mahkemesi'nde kendisinden emin tavırları ve yöneltilen bütün suçlamalara verdiği akıllıca cevaplar sayesinde diğer sanıkları da etkisi altına almıştı. Göring yargılanma sürecinde otururken, çeşitli jestler kullanarak, başını sallayarak ya da gülerek hakkındaki görüşlere tepki verdi. Sürekli notlar alır, diğer sanıklar ile fısıldaşır ve yanında oturan Rudolf Hess'in düzensiz davranışını kontrol etmeye çalışırdı. Yargılama sırasında, Göring diğer sanıklara hükmetmeye çalıştı ve onların ifadelerini etkilemeye çalışırken, sonunda diğer mahkûmlardan ayrı tutulmasına karar verilerek tecride yerleştirildi. Göring, Amerikalı psikiyatrist Leon Goldensohn'a, mahkemenin tüm suçu kendisinin üstlenmesine izin vermek yerine, Walther Funk ve Ernst Kaltenbrunner gibi "küçük dostları" yargılamanın "aptalca" olduğunu söyledi. Ayrıca duruşmadan önce diğer sanıkların çoğunu hiç duymadığını iddia etti.

Sanıklar işledikleri suçları, duruşma sırasında 1.200 kez adı geçen Adolf Hitler'e yüklemeye çalışmışlardır. Heinrich Himmler, Reinhard Heydrich, Adolf Eichmann ve Martin Bormann gibi hayatta olmayan ve ölmüş olan diğer kişiler de suçlanmıştır. Çoğu sanık Nazi sistemi içinde kendi önemsizliğini savunurken, Göring tam tersi bir yaklaşım benimsemiş, kendisini Hitler'in sadık bir adamı olarak sunmuş ve idam edilecek olsa da Alman halkının sonunda sadakatini takdir edeceğini ummuştur.

Duruşma boyunca birkaç kez, savcılık toplama kamplarının ve diğer zulümlerin filmlerini gösterdi. Göring dahil orada bulunan herkes filmlerin içeriğini şok edici buldu; filmlerin sahte olması gerektiğini söyledi. Paul Koerner ve Erhard Milch dahil olmak üzere tanıklar Göring'i barışçıl ve ılımlı biri olarak göstermeye çalıştılar. Milch, Hitler'e karşı çıkmanın veya emirlerine itaat etmenin imkansız olduğunu belirtti; bunu yapmanın muhtemelen kişinin kendisi ve ailesi için ölüm anlamına geldiğini söyledi. Göring, kendi adına ifade verirken, Hitler'e olan bağlılığını vurguladı ve Himmler'in kontrolündeki toplama kamplarında neler olduğu hakkında hiçbir şey bilmediğini iddia etti. Doğrudan sorulara kaçamak, karmaşık cevaplar verdi ve savaş sırasında yaptığı tüm eylemleri için makul mazeretleri olduğunu söyledi. Tanık kürsüsünü, savaşın patlak vermesinden önce kendisini bir barışçı ve diplomat olarak sunmaya çalışarak, Reich'taki kendi rolünü uzun uzadıya açıklamak için bir mekan olarak kullandı. Çapraz sorgu sırasında, başsavcı Robert H. Jackson, Kasım 1938'de büyük bir pogrom olan Kristallnacht'tan kısa bir süre sonra yapılan toplantı tutanaklarını okudu. Görüşmede Göring, pogromun ardından Yahudi mülklerine el koymayı planladığı ortaya çıktı. Daha sonra, David Maxwell-Fyfe, Göring'in Stalag Luft III cinayetlerini (Stalag Luft III'ten kaçtıktan sonra tekrar yakalanan elli havacıya ateş açılması) ve bu cinayetlerin önlenmesini zamanla bilmemesinin imkansız olduğunu kanıtladı. Ayrıca Göring'in Macar Yahudilerinin imhasını bildiğine dair açık kanıtlar sundu.

Göring, dört suçlamada da suçlu bulundu ve asılarak idam cezasına çarptırıldı. Karar şunu belirtti:

Göring, adi bir suçlu olarak asılmak yerine asker olarak vurulmak üzere temyize gitti, ancak mahkeme bunu reddetti.

Bazı Alman subayları suçlarını inkar ederken, Hermann Göring çoğu suçlamayı kabul etti ve Hitler’e bağlılığını son dakikaya kadar sürdürdü. Mahkemenin hakkında verdiği idam kararından sonra infaz olmadan birkaç saat önce hücresinde kendisine bakan askerden özel kutusunu istedi, o kutunun içerisinde bulunan Potasyum Siyanür kapsülünü içerek tıpkı Himmler gibi asılmadan hayatına son verdi.

Göring'in zehri nasıl elde ettiğine dair bir teori, Nürnberg Mahkemelerinde görevli ABD Ordusu Teğmen Jack G. Wheelis'in, Ordu tarafından el konulan Göring'in kişisel eşyaları arasında zehir kapsüllerini saklandıkları yerden çıkardığını iddia ediyor ve altın saatini, kalemini ve sigara kutusunu kendisine veren Göring'ten rüşvet aldıktan sonra kutusunu mahkuma teslim etti. 2005 yılında, 1. Piyade Tümeni'nin 26. Piyade Alayı'nda görev yapan ABD Ordusu'ndan er Herbert Lee Stivers, Göring'e bir Alman kadının dolmakalemin içine gizlenmiş "ilaç" verdiğini iddia etti. Stivers daha sonra Göring'in intiharına kadar hapın içinde ne olduğunu bilmediğini söyledi.

Göring'in cesedi, diğer idam edilen sanıklar gibi, yere yatırılarak sergilendi. Cesedi Ostfriedhof'ta (Münih) yakıldı ve külleri Isar Nehri'ne dağıldı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Özel

Genel

  • Hitler Kitabı, s. 394-395. Yazarlar: Henrik Eberle / Matthias Uhl (ed.)

Bibliyografya

Orijinal kaynak: hermann göring. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Kategoriler